2025–2026 Antep Fıstığı Fiyatları: Sektörel Trendler ve Beklentiler

2025–2026 döneminde Antep fıstığı piyasası hem Türkiye’de hem de global pazarlarda dikkatle takip edilen tarım ürünlerinden biri olmaya devam ediyor. Fiyatlar; üretim koşulları, iklim değişikliği, iç piyasa talebi ve ihracat performansı gibi pek çok faktörün ortak etkisiyle şekilleniyor. Bu dönemde kesin rakamlar değişkenlik gösterebilse de genel piyasa dinamiklerini anlamak, üretici ve alıcılar için büyük avantaj sağlıyor.

Öncelikle Antep fıstığı üretimi, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin iklim koşullarına bağlı olduğu için, her yıl verimlilik farklı seviyelerde seyrediyor. 2025 sezonunda bazı bölgelerde yağış dengesi tarımsal üretimi olumlu etkilerken, bazı alanlarda sıcaklık dalgalanmaları nedeniyle verimde düşüşler yaşandığı belirtiliyor. Bu nedenle 2026 fiyat beklentileri oluşturulurken, ürün rekoltesi ilk dikkat edilen unsurlar arasında yer alıyor.

Buna ek olarak, Antep fıstığının hem çerezlik hem de endüstriyel kullanımda (dondurma, baklava, çikolata ve gıda sanayi) yoğun talep görmesi, piyasadaki hareketliliği artırıyor. Özellikle ihracatın güçlü seyrettiği yıllarda iç piyasadaki arz daralabiliyor ve bu durum fiyat eğilimlerini etkileyebiliyor. 2025–2026 döneminde ihracat talebinin yüksek seyredeceği öngörülüyor.

Ayrıca, artan işçilik maliyetleri, enerji giderleri ve depolama maliyetleri gibi faktörler de üretim maliyetlerini yükselttiği için, üreticilerin fiyat beklentileri genellikle daha yukarı yönlü oluyor. Dolayısıyla piyasayı değerlendirirken sadece rekolteye değil, maliyet artışlarına ve küresel döviz hareketlerine de dikkat etmek gerekiyor.

Sonuç olarak, 2025–2026 Antep fıstığı sezonunda kesin fiyat vermek mümkün olmasa da, sektör genel olarak dengeli ama yukarı yönlü risklerin bulunduğu bir döneme işaret ediyor. Üretici ve alıcıların sezonu yakından takip etmesi, doğru zamanda işlem yapabilmesi açısından büyük önem taşıyor.